- Home >
- Genel Yazılar , Webtoon Nasıl Çizilir? >
- Ya Yaparız Ya Bakarız
"Ya yaparız ya bakarız." CNN Türk'ün ekonomi departmanından Cem Seymen bu sözü Cem Seymen Tayvan'da isimli programının sonunda söylemişti (Kaçıncı bölümü olduğunu hatırlamıyorum). Türkiye'de webtoon, manga vb. sektörler konusunda da tamamen geçerli bu. Kendi yaptığımız webtoon veya manga sayısı çok az.
Ortalama her ay bir kişi Webtoon Tr'nin Facebook sayfasına webtoon çizmek istediğini söylüyor ve benden tavsiye alıyor. Yabancılar hariç herkesi motive eden, webtoon yapmaya yönelten şeyler yazıyorum. Karşılaşılabilecek bazı sorunlardan bahsediyorum. Ama daha bir kişi bile çıkmadı webtoon yapmayı başarabilen. (Ben bu yazıyı yazmaya yıllar önce başlamıştım ve o zaman webtoon yapmış bir tane Türk bile yoktu)
Manga olsun Webtoon olsun hep aynı saçmalığı duyuyorum veya okuyorum: "Türkiye'de bu iş tutmaz. Ya uzak doğu ya da batıya gidip yapmak lazım." Bence asıl Türkiye'de webtoonlar, mangalar tutar. Çünkü o saydıkları ülkelerde zaten hali hazırda her yıl bir sürü çizgi roman, manga, webtoon üretiliyor, bunların arasından sizin yaptığınız şeyin okunmasını sağlamanız için çok sağlam bir şey yapmanız lazım. Bu da çok zor. Halbuki Türk kültüründen az veya çok iz taşıyan bir webtoon Türkler tarafından ilgiyle okunacaktır. Ama Türk kültürünü yansıtmak amaç değil araç olmalı. Şöyle açıklayayım; Milleyetçi düşünceleri okuyanların gözüne sokarsanız çok kötü geri dönüşler alırsınız. Mesela dini konuda çizilmiş bir Türk çizgi romanı okumuştum haçlıları şeytanın ortağı olarak kurgulamıştı yazar. Ve bu durum beni inanılmaz derece o çizgi romandan nefret etmeye itti. Halbuki bu çizgi roman çizimleri ve konunun işlenişiyle ortalama bir Amerikan çizgi romanı havasındaydı. Ayrıca okuyucuya aşılamak istediğiniz düşünceyi çok fazla ön plana çıkarırsanız sizin yaptığınız şey sanat değil propaganda olur. Yapmanız gereken şey aslında çok basit. Karakterlere isim mi düşünüyorsun? Neden Türk isimlerini denemiyorsun? Hikayenin geçeceği yer konusunda kararsız mı kaldın? Yaşadığın şehre ne dersin? vs. Bu konuda paragraflarca yazı yazılabilir ama konudan sapmamak için burada bırakıyorum. İlerleyen zamanlarda çok temel bir konu olan "Webtoon'un Asıl İşlevi" konusunda bir yazı yazmayı planlıyorum.
Kendimin yazıp, çizdiği bir webtoon olan Sana Bir Şey Sorabilir Miyim? isimli webtoona gelen yorumlardan birinde; "yapamıyorsan yapma" yazıyordu. O kişiye gereken cevabı şöyle verdim:
"Sürükleyici olsun, uzun olsun diye altından kalkamayacağım bir işe girip sonra da yarım mı bıraksaydım? Tıpkı manga çizen çoğu Türkün yaptığı gibi. İlk webtoonumuz bu olmamalı ise benden önce biri çıkıp daha güzelini yapsaydı. Ayrıca senin beklentini karşılayamadım diye neden 'kıt' oluyorum, anlamadım. Yapamıyorum bari yapmayayım diye düşünseydim bunu da yapamayacaktım. Çok mu güzel yaptığım webtoon? Hayır. Ama en azından bir şey ortaya çıkarabildim. Güzelliği de okuyandan okuyana değişir. Mükemmeliyetçilik üretkenliği öldürür. Güzel bir şey ortaya çıkarmak yerine durma bir şeyler karalayıp silersin. Sen tecrübe bile kazanamazken elin oğlu çoktan yapmış olur. Sonra da hevesin kırılıp bırakırsın. Böyle olacağına iyisiyle kötüsüyle bu webtoonu yaptım. Eleştiriye kapım her zaman açık ama böyle 'yapamıyorsan yapma' mantığıyla eleştirenler bir zahmet kendileri daha iyisini yapsın da onunkini okuyup ilham alalım."
Yazı yazdıkça uzuyor o yüzden sadede geliyorum: Webtoon yapmak istiyorsanız yapın! Ama gördüğüm kadarıyla herkes emeklemeden koşmanın derdinde. İlk başta 4koma'lar gibi karikatür şeklinde veya tek bölüm (one shot) şeklinde webtoonlar yapmayı deneyin. Çizim yeteneğiniz yoksa senaryolar yazın, hatta yazdığınız senaryoları herkese açık şekilde yayınlayın. Birileri çalar diye korkmayın. Çünkü yasalara göre sanat eserlerinde telif hakkı sanatçı eserini yarattığı an doğar. Yani çalınırsa ben şu tarihte şurada yazdığım senaryoyu yayınlamıştım ama şu kişi benim senaryomun hemen hemen aynısını kullanmış diyerek dava açabilirsiniz. Çizmeyi bilmiyorsanız belli kıstaslar koyarak yazar arayın. Mesela şöyle bir yazı yazabilirsiniz senaryo ararken: "Merhaba! Ben amatör bir çizerim. Kendimi geliştirmek için fantazi türünde, tek bölümlük ve en fazla 15 panelden oluşan bir senaryoya ihtiyacım var. Kalemine güvenen yazar arkadaşlarla ortak bir webtoon yaratmakan mutluluk duyarım." Ama paragrafın başında da yazdığım gibi herkes emeklemeden koşmanın derdinde. Siz severek okuduğunuz webtoonlar gibi upuzun webtoonlar yapmaya kalkarsanız kesinlikle başarısız olursunuz. Çünkü bu konuda tecrübeniz yok. Ayrıca daha bir kaç hafta geçmeden kendi webtoonunuzdan sıkılacaksınız. Ve yeni bir webtoona başlayacaksınız.
Bir diğer konu da bizim toplumumuzda yazarlık yeteneği düşük. Daha doğrusu kurgulama yeteneğimiz zayıf. Bu durum özellikle amatör çalışmalarda kendini gösteriyor. Üstelik ortalama bir eser kurgulayabilmek için yeteneğe ihtiyaç yok. Allah aşkına bir şey yapmadan önce planınızı, programınızı yapın! Hikayenizde anlatacağınız asıl olay ne? Kafanızdaki hikayeyi tek bir cümleye sığdıramıyorsanız boşuna o hikaye ile uğraşmayın. Yapacağınız ilk işlerden biri hikayenizin özetini çıkartmak olsun. Senaryoyu yazmaya başlamadan önce; Hikayenin nasıl başladığı, nasıl geliştiği ve nasıl bittiği ana hatlarıyla bir yerde yazılı olsun. Bütün önemli karakterler ve bu karakterlerin kişiliklerini de bir kağıda yazın. Yaşanacak en önemli olayların bir sıralamasını da yapın vs. vs. vs. Bu böyle gider. Yani kısaca planlı programlı gidin. "Bu kadar çok planı yapana kadar ben webtoonu yazar, çizer bitirim. Ne gerek var bu kadar ayrıntılı plana. Zaten tüm hikaye benim aklımda." Aklınızdan geçenler bunlar değil mi? İşte bu mantıkla düşündüğünüz için doğru düzgün bir webtoon ortaya çıkartamıyorsunuz. OECD ülkeleri arasında bir araştırma yapılmış. Bu araştırmaya göre en çok çalışıp en az iş yapan ülke Japonya. Neden? Çünkü adamlar planlı, programlı yapıyorlar işlerini ve çok iş yapmaktansa az ama kaliteli iş yapmaya çalışıyorlar.
Ve biz kafamızda yıllarca kendi mükemmel webtoonlarımız ile uğraşırken Koreliler, Çinliler, Japonlar, Amerikalılar, Endonezyalılar, Vietnamlılar, Taylandlılar ve daha dünyanın dört bir köşesindeki bir sürü millet her gün kendi webtoonlarını çiziyor. Biz de bu webtoonları afiyetle çevirip editliyoruz. Ve çevirmene, editöre veya çevirmenliğe ve editörlüğe gösterdiğimiz ilginin onda birini Türk yazar ve çizerlere göstermiyoruz. Gerçi Türk yazar ve çizerlerin çoğu da çevirmen ve editörlerin webtoonlara gösterdiği ilgiyi kendi webtoonlarına göstermiyor. İnsan bir yazım yanlışı var mı diye çizdiği webtoonun balonlarını kontrol eder yaa! Veya yukarıda cümlelerce anlattığım gibi hikayeyi planlasa ortaya saçma bir şeyin çıkacağını görüp vaz geçecek ve bir sonraki sefere daha uzun süre devam edeceği, oturaklı ve kaliteli bir webtoon yapmaya başlayacakken yazar ve çizerler plan aşamasını atladığı için ortalık bir kaç bölüm sonra yarım bırakılmış webtoon, manga ve çizgi romanlarla dolu.
Kısaca başkalarının yaptığı webtoonlara bakacağınıza sizler de webtoon yapın. Ama bazı genel şeyleri atlamayın. Planlı, programlı yürütün çalışmalarınızı.